
28 Ağustos 2008 Perşembe
Karanlığa Yolculuk

Karanlığa bir yolculuk...
Iki valiz bir çanta,
Birde kaderin kalin çizgisi alnında.
Umut yüklemiş sol cebine,
Kalbinin tam üstüne,
Her ritmik çarpışında
Umuttan bir parça
Hissetsin diye..
Karanlığa yolculuk bu;
Her dem bir nefer görebilmenin gizli umudu..
Nereye gideceğini kestirememişliğin şaşkınlığı
Ve omuzlarda uzun yolun daha başında isimsiz yorgunluğu...
23 Ağustos 2008 Cumartesi
21 Ağustos 2008 Perşembe
Anlamak isteyenlere...

Alice (bkz. Alice Harikalar Diyarında) "Hangi yoldan gideyim?" deyince, tavşan ona ibretlik bir cevap verir:
"Kişi nereye gittiğini bilmiyorsa, hangi yoldan gittiğinin bir önemi yok..."
Gittiği yeri biliyorsa, ne yöne gideceğini çok iyi bilir ve önüne hedefine götürecek bir çok yol birden açılır. Ve gitmek istediği yere mutlaka varır. Uzun sürer, kısa sürer; kimi yol kestirmeden ulaştırır kimisi hayli vaktini alır. Ama sonunda varacağı yer, gitmek istediği yer olacaktır..!
Asla gidilen yol değil gidilen yer önemlidir. Hedefe götüren her yol, istikamet üzere oldukça doğrudur.
Yol araçtır, varılacak yer amaçtır.
Araca değil amaca bakılır.
Dünya "araçlarının" süsüne aldanıpta asıl ulaşmak istediği hedeflerinden sapanlardan değil de, her daim "amaca" endeksli olanlardan olabilmek dileğiyle...
17 Ağustos 2008 Pazar
Hicret Mevsimindeyim
Umutları yüklenmiş
Elinde yol biletiyle
Yüreğin git- gel çağrıları arasında
Hicret mevsimindeyim...
Sağanak sağanak yağmur damlacıkların döküldüğü
Toprak kokusunun sardığı günlerde
Sığamıyorum artık buralara...
Tek satırlık göç mektupları yazdığımdan beri...
Artık zarf kapatıldı
Pul yapıştırıldı
Sığamıyorum artık...
Hicret mevsimindeyim...
Dört mevsimin dışında,
Takvimlerin haricinde,
Ne yaz ne kış,
Baharların ötesinde,
Hicret mevsimindeyim...
8 Ağustos 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)